ÖNSÖZ: TARİH TUTMAK

Bugüne değin Türkiye sosyal hizmet ve sosyal çalışma tarihinin kapsamlı bir kronolojisi (andizini) hazırlanamamıştı. Tarihi yazma tarihleri tutma, yani bilgileri kaydetmeyle başlar.
Yaşanan akmaktadır. Akan zaman sel gibi önüne kattığı sosyal hizmet ve sosyal çalışma güzelliklerini de silip süpürüp götürmektedir; yazık olmaktadır.
Bu akıntıda sosyal çalışma mesleğinin boğulup gitmemesi için tarihine yapışması, bunun için de düzenli olarak tarih tutması gerekmektedir. Geleceği görebilmek ve belirleyebilmek alandaki gelişmeleri, olumlu olumsuz belirli kilometre taşlarını zamanında kayıt altına almakla olasıdır. Böylelikle sosyal hizmet tarihini, sosyal çalışma başlangıcını ve bugününü anlayacak, daha net görebilecek ve geleceğini daha iyi yapılandırabilmek kolaylaşacaktır.
Bu tarih çalışmasını Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Doç. Dr. Oğuzhan Zengin’le birlikte hazırladık. Bu verimli işbirliği ve mesleksel dayanışması için kendisine çok teşekkür ediyorum. Dostça işbirliğimizin de kesintisiz sürmesini diliyorum.
Bunun yanısıra İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü araştırma görevlilerini hiç yormak istemedim; buna hakkım da yok, ama ne düzeyde olursa olsun İsmail Nalbantoğlu ve Sinem Arslankoç meslektaşlarıma verdikleri bilgi dolu katkılar için teşekkürler. (Sinem Arslankoç bir süredir Medipol Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde.)
Türkiye sosyal hizmet ve sosyal çalışma tarihinin uzun ve kısa süreçlerini kavrayabilmek için sık söylenen deyişle fotoğrafın bütününü görmek zorundayız. Bu bakışla, Ortaasya’dan Selçuklular’a, Selçuklular’dan Osmanlı İmparatorluğu’na, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’nin bugününe değin sosyal hizmetler kapsamında yaşananların gün, ay, yıl olarak tarihlerini olabildiğince net ve doğru kayıtlandırmalıyız. Buna başladık. Böylece uzun bir tarihin akışı üzerine düşünce üretmeye başlayabileceğiz.
(Bütünü görelim derken işi biraz abarttık ve doğrudan insan mesleği olan sosyal çalışmanın andizinsel tarihinde insanlık tarihine insanın ortaya çıkış tarihinin de çok öncesinden, evrendeki patlamadan başlayarak belirli çağları da ekledik ki, özellikle genç kuşaklar tarihinin bir sel gibi gürül gürül, çağıl çağıl aktığını ve bizlerin bu akan zaman içinde damla bile olamadığımızı görerek tarihin önemini ve bu köklü mesleğin yerini ve değerini daha kolayca anlayabilsinler.)
Cumhuriyetten önce ve sonra sosyal hizmetlerdeki sosyal çalışmalaşma kırılmalarının fotoğraflarını çekip kayıtlamalıyız. Bu aşamayı mükemmel bir biçimde kayda alan üretken meslektaşımız Turgay Çavuşoğlu’nun emekleri önemlidir. Ondan yararlanacağız. Desteklerini rica edeceğiz.
Bu alanda düşünen, elinde kayıtları olan, aklına yeni bir konu gelen, belge bulan her meslektaşımız ve her ilgilinin bu çalışmaya katkı vermesine hepimizin gereksinimi var. Bu işler tekbaşına olmuyor.
Cumhuriyetten sonra özellikle 1961 öncesi ve sonrasında gerçekleşen sosyal çalışma açılımını nas’olsa biyerlerde yazıyor ya da ben yazdım, açın ordan okuyun sığlığına kapılmadan gün gün kendine özgü bir kap içinde biriktirmeliyiz.
Yaşanmış ve yaşanan her olgu bir kilometretaşıdır. Önce sosyal hizmetler ve sosyal çalışma için, sonra yerel oluşumlarımız ve gelişmelerimiz için, daha sonra toplumsal ve ulusal bilgi kaynaklarımızın ve bilimin varsıllaşması için. Daha sonrası mı? Tüm bu Türkiye bilgilerini insanlık tarihine sunmak ve evrensel kayıtlar içinde yeralmasını sağlamak için bunu yapıyoruz; yapmalıyız.
İnanıyorum, burada artan kayıtlar Türkiye sosyal çalışmasına yeni ufuklar açacak, yeni bakış açıları kazandıracaktır, Kuşkusuz zaman içre. Hatta evrensel boyutta. Ancak bunun zaman isteyeceğini de biliyorum.
Bu çalışma yeni makale yazma düşüncelerini tahrik edecektir; yeni makalelerin yazılmasına kaynaklık edecektir; yeni yazım heveslileri üretecektir. Bu andizin ilgilenen herkesin güncel ve bilimsel meslekî çalışmalarına kesintisiz kaynak ve destek olacaktır. Yeni kitaplarda içeriği ve kaynakçayı varsıllaştıracaktır. Bunu diliyorum.
Bu nedenlerle Türkiye’nin her bir yanındaki sosyal çalışmacılar ve sosyal hizmet alanlarında çalışan her emek sahibi sosyal hizmet çalışanları, meslekli mesleksiz, gönüllü, ücretli, kendi usuna gelen sosyal hizmet ve sosyal çalışmayı kilometre taşı, gelişme, gerileme olarak gördüğü her olguyu olaya çevirmeli ve bu kronolojiye katılması için buradan bize yollamalıdır.
Okuduklarınızdan,
a) Şunlar gereksizdi, koyulmamalıydı,
b) Şu fazla yazılmış, bir kez yeterdi,
c) Şu doğru değil, doğrusu budur,
d) Şu kişi yazılmamış, yazılmalıydı,
e) Şu olay, bu değer neden girmemiş
diyeceğiniz durumlar olacaktır. Biliniz ki bu hazırlıkta kişilerle ilgili hiçbir önyargı ve öntavır bulunmamaktadır, kaydadeğer her kayıt alınacaktır. Tarih insanlar üzerinden yürür ancak, insanların tümüyle varolur; ayıramazsınız. Yansızlık ve nesnellik bu çeşit çalışmaların temel kurallarıdır.
Lütfen katkı yapınız. Bunun için WEB’teki iletişim sayfamıza yazabilirsiniz. Özel iletişim araçlarıyla da ulaşabilirsiniz.
Katılacak bulgular için üç bilgi vermeliyim.

  1. Buraya gerek telefonla gerek yazıyla (e’li ve e’siz postayla) gerek bu sayfada oluşturulan kayıt yöntemiyle gelecek bilgiler ciddiyetle ele alınacak ve son kertede tarafımızdan karar verilecektir. Bu son kararda titizleneceğimiz üç ölçüt olacaktır: Gelen bilginin ciddi olup olmadığı, sosyal hizmet ve sosyal çalışma konuları kapsamında olup olmadığı ve doğru olup olmadığıdır. Gelişme için bunlardan başka ölçüt bulunmaz.
  2. Bilgi yollayanın adını ve yanında tanıtıcı bir ek bilgiyi de kaynak kişi olarak koyabiliriz. %100 doğru olduğunu bildiğimiz konularda kaynak kullanma telaşına girmeyeceğiz. Kaynak kişi adının konulmasını istemezse tabii ki koymayacağız ama konulmasından yanayız, özellikle o konunun önemi yazmamızı anlamlı kılacaksa…
  3. Bu çalışma bir yönerge kapsamında yapılacaktır. Andizin Yönergesi de ekte sunulmuştur. Geliştirilecektir.

SABEV’in ve tüm emek verenlerin sağlıkları elverdiği sürece bu çalışma sürüp gidecektir. Bu kronolojiyi üretme sağlığımız şöyle ya da böyle bozulursa daha genç ve sağlıklı kuşaklara bırakmak bizim için zevk olacaktır. Bu nedenle bu çalışmanın gelişmesine bundan böyle destek veren herkes bu takımın bir parçası olacaktır. Hatta kendiliğinden oluşacak – genç – ve gönüllü grup bizden sonraki aşamaların sahibi ve sürdürücüsü olacaktır. Hızla oluşması dileğiyle. Çünkü tarih ve toplumsal gelişme durmasızdır. Bizler dursak da dizinlenen anlar durmayacaktır. İlerde kronolojide, andizinde bir satır olursak ne mutlu bize.

KAVRAMSAL AÇIKLAMA

Kronoloji İngilizce bitişik sözcük olup Fransızca’dan geldiği söylenmektedir. Kronos Yunan mitolojisinde gökyüzü tanrısı Uranos ile yeryüzü tanrıçası Gaia’nın çocuklarıdır ve zamanı simgelediği için adı zaman anlamına gelir.

Logie Yunanca bilgi (bilim değil, bilgi) olduğuna göre “kronologie” zaman bilgilerinin kaydı olarak anlaşılmalıdır. TDK zamandizin olarak Türkçe karşılık türetmiştir. Andizin de denebilir. Çünkü tarihteki belirli zamanın kısa kesitleri olan anların, görüngülerin (fenomen), olguların (vakıa), olayların (hadise) kısa kısa kayda alınması demektir. Ancak herhalde tarihteki anların kısa kayıtlar altına alınması tarihin yazılması demek olmadığı için tarihdizin, hele hele sadece bilgileri kaydetmek bilim olamayacağı için de tarihbilim, zamanbilim olmamalıdır. Bu yapılan dizin oluşturmadır sadece. Bilim değildir. Bilime temel olacak bilgilerdir. Bu nedenle bilime katkı vermektir. Ve anların kayda alınmasıdır. Bu nedenle biz andizin demeyi uygun bulduk.

Bunun dışında, tarihten aldığımız kayıtlardaki sözcük, terim ve kavramları o zaman kullanılan dili koruyarak vermeye çalıştık. Bugün artık anlaşılamayacak denli geride kalanların Türkçe karşılıklarını yanlarına parantez içinde koymaya çalıştık.

Yalnız sosyal çalışmacılardan değil tüm sosyal hizmet ailesinden bu uzun yolculukta bol soluklu, kesintisiz çabalar ve içtenlikli katkılar bekliyoruz. Yolumuz sonsuz ve açık olsun.

Prof. Dr. İlhan Tomanbay
25 Şubat 2023, Istanbul