Page 67 - 14. SAYI ARALIK KAPAK Kopyası

çalışmacılar ve dezavantajlı gruplar hakkında verdiği
mesajlar ile hedef kitleye neler söylüyor? Bu konuları

nasıl temsil ediyor? Medya, kamuoyuna sosyal
çalışmaya dair nasıl bir çerçeve sunuyor? Sosyal
çalışmaya dair haberlerde neler ön plana çıkarılıyor
ya da görmezden geliniyor; kimler konuşuyor, kimlerin
sesi kısılıyor? Sıralanan sorulara yanıt arayan

araştırma, Türkiye’deki durumu daha iyi anlayıp
karşılaştırma olanağı bulabilmek için ABD medyasını
da sürece dahil ediyor. Bu bağlamda “Sosyal çalışma
mesleğinin güçlü bir profile sahip olduğu ABD
medyası ile Türkiye arasında temsil farklılıkları var sonuçlarına dair sorunları anlık müdahaleler ile
mı?” sorusu da araştırmanın merkezinde yer alıyor. kontrol altında tutarak kapitalizme hizmet ettiğine dair
görüşler sosyal çalışmaya dair “büyük resim” olarak

Araştırmanın teorik bölümlerinden ilki “Sosyal tanımlanıyor. Bu eleştirel perspektif, sosyal çalışma
Çalışma” başlığına sahip ve bu başlık altında genel ile medyayı egemen ideolojinin aracı olma noktasında
hatlarıyla sosyal çalışma mesleği ve disiplini hakkında buluşturuyor.
bilgiler aktarılıyor. Türkiye bağlamında sosyal çalışma
ve sosyal hizmet kavramlarının kullanımının ortaya Sosyal çalışma/medya ilişkisi açısından önemli
çıkardığı karmaşa, bu bölümde altı çizilen en önemli başlıklardan bir diğeri ise “Sosyal Dışlanma/

nokta olarak ön plana çıkıyor. Uluslararası literatürde Ötekileştirme”. Ekonomik, sosyal ve siyasal
tercih edilen alan adı (sosyal hizmet) - meslek/disiplin boyutlarıyla ele alınan sosyal dışlanma kavramı
adı (sosyal çalışma) şeklindeki ikili kullanımın kapsamında toplumsal yapı içinde kendini “biz” olarak
Türkiye’de sosyal hizmetler-sosyal hizmet şeklinde tanımlayanların değeriyle yargılanarak “öteki” olarak
aynı kelimenin tekili ve çoğulu üzerinden formüle dışlananların hikayesi anlatılıyor. Sosyal çalışmanın
edilmesinin ortaya çıkardığı kavram karışıklığı toplumsal entegrasyonunu sağlamaya çalıştığı
araştırmanın uygulama bölümündeki medya dezavantajlı grupların ötekileştirilme sürecinde

çözümlemelerinde de karşımıza çıkıyor: Birden çok medyanın rolü, kitapta sıklıkla üzerinde durulan bir
mesleği içinde barındıran alan adı olarak kullanılması konu olarak dikkat çekiyor.
gereken sosyal hizmet, Türkiye’de sosyal çalışma
mesleği ve disiplinini tanımlamak üzere Teorik bölümlerden ikincisi ise okurların karşısına
kullanıldığından mesleğin uluslararası tanımından iletişim disiplininin önemli konularından olan medya
uzaklaşılıyor ve kamuoyunun mesleğe/disipline dair ve temsil başlıklarını çıkarıyor. Bu kapsamda

algısında karışıklık yaratacak bir durum ortaya çıkıyor. medyanın kamuoyuna aktardığı içerik, “mesaj” olarak
Mesleğin ismine dair bu muğlaklık, toplumsal tanımlanırken; medyanın ilettiği mesajlar ile dünya
kabulünün önündeki engellerden biri olarak görülüyor. hakkında anlamlar üretmesi de “temsil” kavramının
temelini oluşturuyor. Medya aktardığı mesajlar ile
Sosyal çalışmanın ideolojik yönünün (rolünün) insanlara ideolojik çerçeveler sunarak insanların
tartışıldığı başlık da mesleğe ve disipline dair algılarını ve dünya görüşünü etkiliyor. Medyanın
alternatif ve düşündürücü bir bakış açısı sunuyor. Bu ürettiği anlamların ve çizdiği çerçevelerin egemen

başlık altında sosyal çalışmanın sanayi devrimi ideoloji doğrultusunda şekillendiği vurgusu ise
sonrasında liberal ekonomik yapılanmanın konunun ideolojik bağlamına vurgu yapıyor. Medyanın

SAYFA 66 • SOSYAL HİZMET MAGAZİN • SOSYAL ÇALIŞMA KİTAPLIĞI • ARALIK 2021