Page 25 - SHMA 12. SAYI HAZİRAN
P. 25
Günlüğüme o güne dair şunları yazmışım. 01.04.1993 anlatmak kolay olmasa gerek. Umarım bir gün o ve diğer
Perşembe, sat 09:00 okula geldim. Eğitsel yöneticimizle canlarımızın yaşamı tiyatro sahnesinde canlandırılır.
haftalık toplantımızı yapacağız; Kasım Bey (Karataş)
rahatsız olduğu için gelmemişti. Saat 11:00’de okul Ulu ozanlarımızdan Yunus Emre der ki!..
kantininde arkadaşlarla sohbet ediyoruz, Yeşim Özkan “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil”
geldi. Benimle görüşmek istediği bazı konular olduğunu
söyledi. Başka bir masaya geçip konuşmaya başladık; bir
saat sonra kalktık. Kızılay’a gelince kardelen Restorant’a Yeşim canımız bedenen aramızda olmasa da biliyorum ki
uğradık, daha sonra belediye otobüsü ile Çankaya benim gibi H.Ü. SHYO arkadaşlarının hep yüreğinde olacak.
Atakule’ye geldik. Büfeden yiyecek ve içeçek aldık, okul
kantinindeki sohbetimize yeniden başladık. Çamların Yeşim Özkan’ın Kardeşi Ebru Koral’la Söyleşi
arasında kuleyi ve diğer yerleri görebilen bir yerdeyiz.
Biraz da benden konuştuk. Karşılıklı iç döküp, dertleştik. Yeşim Özkan’ın kardeşi Ebru Koral ile 17.02.2021 tarihinde
Bu arada köylerinden yeni gelen bir kadınla karşılaştık. Covid-19 salgınına karşın gerekli koşulları (mesafe ve
Yeşim ile sohbet edip, eski günlerini andılar; bazen ben maske) sağladıktan sonra bir söyleşi gerçekleştirdim.
de konuştum. Kadın gittikten sonra şiir okuduk; benim
günlükten yazdıklarımı paylaştım. Şiir yazdık. Ne güzel bir
gün; hava bulutlu olmasına karşın güneşli, temiz, her taraf
yemyeşil. Bugün Nisan ayının ilk günü yani Nisan 1, şaka
günü. Bugün ne iyi ettik de karşılaştık, sohbet ettik.
Hayatın bir şakası mı yoksa gerçek mi? Önemli olan
dostların içinde dostluklar kurup, geliştirip, paylaşmak.
Saat 16:30’da kalktık. Dikmen deresinden yürüyerek
derneğe geldik; yarım saat kadar dinlenip ayrıldık. O güne
dair günlüğümün sonuna şu aşağıdaki dizleri yazmışım.
Bugün seni paylaştım bir dostla
Ama yüreğin bende kaldı sevginle
Bir zaman diliminde yeşillikler arasında Ebru KORAL. Fotoğraf: Cevat ÜSTÜN
Seninle olmak var ya mutlulukların en güzeli. C: Ebru Koral yıllar sonra ablan Yeşim Özkan ile ilgili
olarak bu söyleşiyi gerçekleştirmemize izin verdiğin için
Dernekte tiyatro provası sonrası dinlenirken kaleme Sosyal Hizmet Magazin Dergisi adına teşekkür ediyorum.
aldığımız dizelerden biri daha. Sayın Ebru Koral, kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
E: Hikmet ve Münire Özkan’ın 5. çocuğu olarak 1979 yılında
Ankara’da doğdum. Ailenin en küçük kızıyım. Anadolu
Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Serbest
muhasebeci ve mali müşavirim. Şu anda çalışmıyorum.
C: Ablanlar Yeşim ve Huriye (Semah ve tiyatro ekibinde
birlikte çalışan iki kardeş. İkisi de Madımak katliamında
öldürüldüler.) ile iletişimin nasıldı?
E: Ailemiz geniş olduğundan üç kız kardeş aynı odayı
Tiyatro ve semah çalışmalarımızda mutlaka ders paylaşırdık. Ablam Yeşim ve Huriye’den sevecen bir abla
notlarımız yanımızda olurdu. Zaman buldukça sevgisi gördüm. Huriye ablam derslerimde özelikle
derslerimize çalışırdık. Derneğimizin birinci önceliği ders ortaokulda okurken İngilizce dersinde yardımcı olurdu.
başarısı sonra dernek çalışmalarıydı. Bu nedenle gençlik İngilizcenin öneminden bahsederdi İngilizce dersimin iyi
komisyonu üyelerimiz çok başarılıydı ve girdikleri olmasını ablam Huriye’ye borçluyum. Huriye ablam sessiz
sınavlarda yüksek puanlar alırdı. Yeşim’i cümlelerle sakin bir kişiliğe sahipti. Gazi Üniversitesi Eczacılık
SAYFA 24 • SOSYAL HİZMET MAGAZİN • TARİHİMİZİN UNUTULMAYANLARI • HAZİRAN 2021 • CEVAT ÜSTÜN