Page 41 - 13. SAYI EYLÜL
P. 41
60+Tazelenme Üniversitesi gelişimi canlıların temel
özelliği olarak kabul eder. Gelişme tüm davranış
alanlarında her zamankinden daha yüksek kalite
seviyelerine ulaşmaya çalışan hedefli, dinamik bir
süreçtir. Platon ve Aristoteles’ten beri insanın
yaşamında önemli bir rol oynamıştır. Ancak zamanla
değişikliğe uğramıştır. Darwin'in evrim teorisine
dayanan 19. Yüzyıl’ın biyolojik yaklaşımlarında, felsefi
ve biyolojik-genetik bakış açısında, önceden oluşmuş
olan yapıların kademeli olarak açılma süreci olarak
tanımlanmıştır. Davranışçı kavramların etkisi altında,
sadece öğrenme süreçlerinin sonucu olarak kabul
edilir. Aynı zamanda, sosyalizasyon terimine yerini
bırakmıştır. Öncelikli olarak çocuk ve ergenlerle ilgili
olduğu kabul edilmiştir. Bu yüzden yetişkinlik, uzun
süre gelişim perspektifinden düşünülmemiştir.
belirleyici faktör olarak kabul edilmesine yönelik eleştiriler
artmıştır. Ancak bunların bugün değeri kalmamıştır.
Yetişkinlerde gelişimin sadece değişim anlamına gelmesi
gerekmediği, aynı zamanda davranışsal tutarlılığın da
yaşam seyrinde önemli olduğu artık kabul edilmiştir. Gelişim
psikologları Rolf Oerter ve Leo Montada, gelişimde, canlı ve
sosyal ortamların yanı sıra, cansız ortamın ve biyolojik
özelliklerin de çok katmanlı bir sistem olarak oynadıkları
rollere dikkat çekmektedirler. Gelişim, bireyin yaşam durumu
dikkate alınarak, ekolojiyle etkileşime bağlı aktif sürecin
sonucu olarak tanımlanmaktadır. Nesnel koşullardan ziyade
bunların seçici algılanışı ve değiştirilerek işlenmesi
önemlidir.
Bununla birlikte Jean Piaget'e dayanan gelişimsel-
psikolojik strüktür teorisinde gelişim sürecinin kendine
özgü nitelikleri vurgulanmaktadır. Gelişim nispeten Hem eko-psikolojik gelişim teorisi hem de yaşam boyu
kalıcı değişimlere yol açan, basit öğrenme gelişim kavramı, gelişimin farklı formları olabileceğini, yaşam
süreçlerinden farklı ve daha karmaşık süreç olarak, süresi boyunca davranış ve deneyimdeki değişiklik ve
bireysel davranış veya performans üzerindeki etkileri, sabitliğin insanlar arasında büyük ölçüde değiştiği bilgisini
sistemin yapısına ve çalışma biçimine yaptığı etkiler ile önemli ölçüde teşvik etmiştir. Bireyin kendini geliştirme
dikkate alınır. Almanya’da H. Thomae 20. Yüzyıl’ın sürecinde evrensel yasaları ortaya çıkarma iddiasından
ortalarında, gelişim ile ilgili teorik varsayımları kapsamlı vazgeçen diferansiyel gelişim psikolojisi, bunun yerine,
bir tanımda özetlemeye çalışmıştır. Bu tanımda, bireylerarası farklılıkların yanı sıra, bunlara neden olan veya
bireysel özgeçmişe süreklilik atamak, gelişim bunları sağlayan faktörlere odaklanmıştır.
süreçlerini karakterize etmek için kullanılan ana kriterler
ifade edilmiştir: Süreçsellik, sıralılık, süreklilik, tek Henüz 1950'lerin sonlarında yaşlılar için eğitim çalışmaları
yönlülük ve tersinmezlik kavramlarını tüm yaşam ile vardı. Ancak 1960'lı yılların sonu ve 1970'lerin başı
ilişkilendirmek istemiştir. Gerontolog Paul Baltes arasındaki dönem göze çarpmayan çalışmalarla geçmiştir.
gelişimin, yaşam boyu bir süreç olarak kavranmasında Bazı bilim insanları yaşlı eğitimi düşüncesinin tehlikeli
itici güçlerden birinin Batı Virginia Konferansı olduğunu olduğunu, yaşamın son evresinin de okulluluk planları ile
belirtir. Buna paralel olarak gelişimin yaşlılık değerlerini gireceği endişesini vurgulamaktadır.
SAYFA 40 • SOSYAL HİZMET MAGAZİN • SERBEST YAZI • EYLÜL 2021