Page 44 - 13. SAYI EYLÜL
P. 44
O günkü heyecanını anımsadığımda diyebilirim ki, sadece
iyi bir arkadaşım değil çok başarılı olacağı o zamandan
belli olan bir meslektaşımı da kaybetmişim meğer…
Yeşim Özkan’ın 1993 yılında PSAKD Tiyatro
Topluluğu ile Sivas’a gideceğini biliyor
muydunuz? 2 Temmuz Sivas Katliamı ile ilgili
haberleri duyduğunuzda neler hissettiniz?
Sivas’ta yapılacak olan Pir Sultan Abdal Anma Etkinliğine
büyük bir heyecan içerisinde aylarca hazırlanmıştı. Hatta
beni de davet etmişti. Parasal nedenlerle gidemediğimi
H.Ü. SHY Arkadaşları. anımsıyorum.
Arşiv; Ebru KORAL. H.Ü. SHY Yeşim ÖZKAN, Recep ÇELİK,
Ayşegül TAŞKIRAN 2 Temmuz 1993 gecesi öğrenci evinde siyah-beyaz
televizyondan haberlerde yaşanan olaylardan kısaca
Okulun kendisine has sosyal ve siyasal (O dönem bahsedildi ve Aziz Nesin’in sağlık durumunun iyi olduğu
bazılarımız için önemli bir kavram idi bu) dokusu söylenmişti. Ertesi gün Kamu Çalışanları Platformunun
içerisinde herkes kendi meşrebince bir yerlerde eylemi vardı. Sınıf arkadaşımız Sevinç Arslan verdi orada
durmaya çalışırken Yeşim, -herkesten farklı olarak- kara haberini Yeşim’in… Bir değil, iki değil, acı üstüne acı.
herkesle diyalog kurmaya çalışan, bunu da çoğunlukla Yeşim, Huriye, Sait, Handan ve tanımadığımız ama
başarabilen bir iletişim becerisine sahipti. Ben okulda yüreğimizi yakan otuz üç can.
Yeşim’in kötü davrandığı ya da Yeşim’e karşı kırgın bir
insan olabileceğini zannetmiyorum. Onun şahsında kaybettiğimiz canlar için okulda hep
birlikte yas tuttuk. Bilenler bilir… Bizim okulun ‘’Okuma
Bizim için ‘’kötü insanlar’’ vardı, ancak Yeşim için “kötü Masası’’ meşhurdur. Cenaze kortejinde okuma masasında
insan” yoktu. Herkes iyiydi… Eminim ki fırsatı olsaydı görmediğim pek çok insanı gördüm. Onbinlerce insan
Sivas’ta gözü dönmüş eli kanlı katilleri ile de konuşarak gözyaşlarımızı birlikte akıttık. Bakışlarımızla kucaklaşıp
ikna yolunu denerdi. Ne kadar yanlış bir şey yaptıklarını taziyede bulunduk birbirimizle…
onlara anlatmaya çabalardı.
Yeşim bizi görseydi bu dünyadan göçtüğüne değil de bizi
Yeşim Özkan sosyal hizmet eğitimini aldığı bu kadar üzdüğüne üzülürdü eminim. Işıklar içinde uyu
süreçte sosyal hizmet uygulamalarını canım kardeşim…
yaşamında sergiler miydi?
Çok yardımseverdi. Erzincan’da 1992 yılında yaşanan
deprem sonrası Yeşim ile depremzedelere gönderilmek
üzere yardım toplamıştık. Çok profesyonel olmasa da
ilk sosyal hizmet deneyimimizdi diyebilirim. Emek ve
Bahçeli tarafları idi yanılmıyorsam…
Yeşim çaldığımız her kapıda hiç bıkmadan, usanmadan
ne için yardım topladığımızı, depremzedelerin
ihtiyaçlarının ne olduğunu/olabileceğini, yardımı nasıl
ulaştıracağımızı filan o kadar güzel anlatıyordu ki
benim konuşmama gerek kalmıyordu. Çok kısa sürede
ikimizin de taşıyamayacağı kadar bir malzeme ‘’Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan’’ Pir Sultan Abdal
toplamıştık.
SAYFA 43 • SOSYAL HİZMET MAGAZİN • TARİHİMİZİN UNUTULMAYANLARI • EYLÜL 2021